Translation meaning & definition of the word "crumple" into Turkish language
Türk diline "kavak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Crumple
[Kırışmak]/krəmpəl/
verb
1. Fall apart
- "The building crumbled after the explosion"
- "Negotiations broke down"
- synonym:
- crumble ,
- crumple ,
- tumble ,
- break down ,
- collapse
1. Parçalanmak
- "Patlamadan sonra bina çöktü"
- "Denemeler bozuldu"
- eşanlamlı:
- parçalanmak ,
- kırışmak ,
- düşmek ,
- bozmak ,
- çökme
2. Fold or collapse
- "His knees buckled"
- synonym:
- buckle ,
- crumple
2. Katlayın veya çöktürün
- "Dizleri bükülmüş"
- eşanlamlı:
- bükmek ,
- kırışmak
3. To gather something into small wrinkles or folds
- "She puckered her lips"
- synonym:
- pucker ,
- rumple ,
- cockle ,
- crumple ,
- knit
3. Küçük kırışıklıklar veya kıvrımlar halinde bir şey toplamak için
- "Dudaklarını buruşturdu"
- eşanlamlı:
- kırıştırmak ,
- buruşturmak ,
- kabuk ,
- kırışmak ,
- örgü
4. Become wrinkled or crumpled or creased
- "This fabric won't wrinkle"
- synonym:
- rumple ,
- crumple ,
- wrinkle ,
- crease ,
- crinkle
4. Buruşuk veya buruşuk veya buruşuk hale gelir
- "Bu kumaş kırışmayacak"
- eşanlamlı:
- buruşturmak ,
- kırışmak ,
- kırışıklık ,
- kıvrım