Translation meaning & definition of the word "cruiser" into Turkish language
Türk diline "kruvazör" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cruiser
[Kruvazör]/kruzər/
noun
1. A car in which policemen cruise the streets
- Equipped with radiotelephonic communications to headquarters
- synonym:
- cruiser ,
- police cruiser ,
- patrol car ,
- police car ,
- prowl car ,
- squad car
1. Polislerin sokaklarda gezdiği bir araba
- Merkeze radyotelefonik iletişim ile donatılmıştır
- eşanlamlı:
- kruvazör ,
- polis kruvazörü ,
- devriye arabası ,
- polis arabası ,
- ekip arabası
2. A large fast warship
- Smaller than a battleship and larger than a destroyer
- synonym:
- cruiser
2. Büyük bir hızlı savaş gemisi
- Bir savaş gemisinden daha küçük ve bir destroyerden daha büyük
- eşanlamlı:
- kruvazör
3. A large motorboat that has a cabin and plumbing and other conveniences necessary for living on board
- synonym:
- cabin cruiser ,
- cruiser ,
- pleasure boat ,
- pleasure craft
3. Bir kabin ve sıhhi tesisat ve gemide yaşamak için gerekli diğer kolaylıklara sahip büyük bir motorlu tekne
- eşanlamlı:
- kamaralı büyük tekne ,
- kruvazör ,
- eğlence gemisi ,
- zevk zanaatı