Translation meaning & definition of the word "crowd" into Turkish language
Türk diline "kalabalık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Crowd
[Kalabalık]/kraʊd/
noun
1. A large number of things or people considered together
- "A crowd of insects assembled around the flowers"
- synonym:
- crowd
1. Birlikte düşünülen çok sayıda şey veya insan
- "Çiçeklerin etrafında toplanan bir böcek kalabalığı"
- eşanlamlı:
- kalabalık
2. An informal body of friends
- "He still hangs out with the same crowd"
- synonym:
- crowd ,
- crew ,
- gang ,
- bunch
2. Gayri resmi bir arkadaş grubu
- "Hala aynı kalabalıkla takılıyor"
- eşanlamlı:
- kalabalık ,
- ekip ,
- çete ,
- grup
verb
1. Cause to herd, drive, or crowd together
- "We herded the children into a spare classroom"
- synonym:
- herd ,
- crowd
1. Sürüye, sürmeye veya kalabalıklaşmaya neden olur
- "Çocukları yedek bir sınıfa yerleştirdik"
- eşanlamlı:
- sürü ,
- kalabalık
2. Fill or occupy to the point of overflowing
- "The students crowded the auditorium"
- synonym:
- crowd
2. Taşma noktasına kadar doldurun veya işgal edin
- "Öğrenciler oditoryumu doldurdu"
- eşanlamlı:
- kalabalık
3. To gather together in large numbers
- "Men in straw boaters and waxed mustaches crowded the verandah"
- synonym:
- crowd ,
- crowd together
3. Çok sayıda bir araya gelmek
- "Saman kayıkçıları ve balmumlu bıyıkları olan adamlar verandayı doldurdu"
- eşanlamlı:
- kalabalık ,
- bir araya toplanmak
4. Approach a certain age or speed
- "She is pushing fifty"
- synonym:
- push ,
- crowd
4. Belirli bir yaşa veya hıza yaklaşın
- "Beş elliyi zorluyor"
- eşanlamlı:
- zorlamak ,
- kalabalık
Examples of using
There was a larger crowd at the concert than we had anticipated.
Konserde umduğumuzdan daha büyük bir kalabalık vardı.
The crowd moaned.
Kalabalık inledi.
The crowd laughed.
Kalabalık güldü.