Translation meaning & definition of the word "crooked" into Turkish language
Türk diline "crooked" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Crooked
[Hilekâr]/krʊkəd/
adjective
1. Having or marked by bends or angles
- Not straight or aligned
- "Crooked country roads"
- "Crooked teeth"
- synonym:
- crooked
1. Eğimler veya açılarla işaretlenmiş veya işaretlenmiş
- Düz veya hizalı değil
- "Kırpılmış ülke yolları"
- "Çarpık dişler"
- eşanlamlı:
- hilekâr
2. Not straight
- Dishonest or immoral or evasive
- synonym:
- crooked ,
- corrupt
2. Düz değil
- Dürüst olmayan veya ahlaksız veya kaçamak
- eşanlamlı:
- hilekâr ,
- bozulmuş
3. Irregular in shape or outline
- "Asymmetrical features"
- "A dress with a crooked hemline"
- synonym:
- asymmetrical ,
- crooked
3. Şekil veya anahat düzensiz
- "Asimetrik özellikler"
- "Köprülü etek çizgili bir elbise"
- eşanlamlı:
- asimetrik ,
- hilekâr
4. Having the back and shoulders rounded
- Not erect
- "A little oldish misshapen stooping woman"
- synonym:
- hunched ,
- round-backed ,
- round-shouldered ,
- stooped ,
- stooping ,
- crooked
4. Sırt ve omuzları yuvarlak
- Dik değil
- "Küçük yaşlıca bir şekilsiz şımarık kadın"
- eşanlamlı:
- kambur ,
- yuvarlak destekli ,
- yuvarlak omuzlu ,
- alçalmış ,
- alçalma ,
- hilekâr
Examples of using
I have crooked teeth.
Benim çarpık dişlerim var.
Your tie is crooked.
Sizin kravatınız yamuk.
The picture is hung crooked.
Resim eğri asılmış.