Translation meaning & definition of the word "crocodile" into Turkish language

noun

1. Large voracious aquatic reptile having a long snout with massive jaws and sharp teeth and a body covered with bony plates

• Of sluggish tropical waters

synonym:
• crocodile

1. Büyük çeneleri ve keskin dişleri olan uzun bir burnu ve kemikli plakalarla kaplı bir vücudu olan büyük obur su sürüngeni

• Durgun tropik sular

eşanlamlı:
• krokodil

Examples of using

A crocodile ate a dog.

Timsah bir köpek yedi.

A crocodile ate Thomas.

Bir timsah Thomas'ı yedi.

Tom was eaten by a crocodile.

Tom bir timsah tarafından yenildi.

The crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.

Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.

His leg was bitten by a crocodile.

Bacağı bir timsah tarafından ısırıldı.

The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.

Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir.