Translation meaning & definition of the word "croak" into Turkish language
Türk diline "tırnak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Croak
[Gaklamak]/kroʊk/
noun
1. A harsh hoarse utterance (as of a frog)
- synonym:
- croak ,
- croaking
1. Sert bir kısık söz (bir kurbağa gibi)
- eşanlamlı:
- gaklamak ,
- gıcırdıyor
verb
1. Pass from physical life and lose all bodily attributes and functions necessary to sustain life
- "She died from cancer"
- "The children perished in the fire"
- "The patient went peacefully"
- "The old guy kicked the bucket at the age of 102"
- synonym:
- die ,
- decease ,
- perish ,
- go ,
- exit ,
- pass away ,
- expire ,
- pass ,
- kick the bucket ,
- cash in one's chips ,
- buy the farm ,
- conk ,
- give-up the ghost ,
- drop dead ,
- pop off ,
- choke ,
- croak ,
- snuff it
1. Fiziksel yaşamdan geçin ve yaşamı sürdürmek için gerekli tüm bedensel nitelikleri ve işlevleri kaybedersiniz
- "Kanserden öldü"
- "Çocuklar yangında öldü"
- "Hasta huzur içinde gitti"
- "Yaşlı adam 102 yaşında kovayı tekmeledi"
- eşanlamlı:
- ölmek ,
- aldatmak ,
- çürümek ,
- gitmek ,
- çıkış ,
- geçmek ,
- bitmek ,
- kovayı tekmelemek ,
- birinin fişindeki nakit ,
- çiftliği satın al ,
- burun ,
- hayaleti teslim et ,
- düşüp ölmek ,
- çekip gitmek ,
- boğmak ,
- gaklamak ,
- kokla bunu
2. Utter a hoarse sound, like a raven
- synonym:
- croak ,
- cronk
2. Kısık bir ses çıkar, kuzgun gibi
- eşanlamlı:
- gaklamak ,
- kronk
3. Make complaining remarks or noises under one's breath
- "She grumbles when she feels overworked"
- synonym:
- murmur ,
- mutter ,
- grumble ,
- croak ,
- gnarl
3. Kişinin nefesinin altında şikayetçi sözler veya sesler çıkarın
- "Aşırı çalıştığını hissettiğinde homurdanıyor"
- eşanlamlı:
- üfürüm ,
- mırıldamak ,
- gaklamak ,
- budak