Translation meaning & definition of the word "criminal" into Turkish language
Türk diline "suçlu" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Criminal
[Suçlu]/krɪmənəl/
noun
1. Someone who has committed a crime or has been legally convicted of a crime
- synonym:
- criminal ,
- felon ,
- crook ,
- outlaw ,
- malefactor
1. Bir suç işlemiş veya yasal olarak bir suçtan hüküm giymiş biri
- eşanlamlı:
- suçlu ,
- dolandırıcı ,
- yasaklamak ,
- suç
adjective
1. Bringing or deserving severe rebuke or censure
- "A criminal waste of talent"
- "A deplorable act of violence"
- "Adultery is as reprehensible for a husband as for a wife"
- synonym:
- condemnable ,
- criminal ,
- deplorable ,
- reprehensible ,
- vicious
1. Ağır azarlama veya kınamak getirmek veya hak etmek
- "Yetenek kaybı"
- "Acımasız bir şiddet eylemi"
- "Pişmanlık bir koca için bir karı için olduğu kadar kınanabilir"
- eşanlamlı:
- mahkum edilebilir ,
- suçlu ,
- acıklı ,
- kınanması gereken ,
- şiddetli
2. Guilty of crime or serious offense
- "Criminal in the sight of god and man"
- synonym:
- criminal
2. Suç veya ciddi suçtan suçlu
- "Tanrı ve insanın gözünde suçlu"
- eşanlamlı:
- suçlu
3. Involving or being or having the nature of a crime
- "A criminal offense"
- "Criminal abuse"
- "Felonious intent"
- synonym:
- criminal ,
- felonious
3. Bir suçun doğasını dahil etmek, olmak veya sahip olmak
- "Suçlu bir suç"
- "Cezaevi istismar"
- "Korkunç niyet"
- eşanlamlı:
- suçlu ,
- canice
Examples of using
Tom has no prior criminal record.
Tom'un eski suç kaydı yok.
Tom wanted to be a criminal defense lawyer.
Tom bir suç savunma avukatı olmak istiyordu.
Tom isn't a criminal.
Tom bir suçlu değil.