Translation meaning & definition of the word "creak" into Turkish language
Türk diline "creak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Creak
[Çatırdamak]/krik/
noun
1. A squeaking sound
- "The creak of the floorboards gave him away"
- synonym:
- creak ,
- creaking
1. Gıcırtılı bir ses
- "Yer döşemelerinin gıcırtısı onu ele verdi"
- eşanlamlı:
- çatırdamak ,
- gıcırdayan
verb
1. Make a high-pitched, screeching noise
- "The door creaked when i opened it slowly"
- "My car engine makes a whining noise"
- synonym:
- whine ,
- squeak ,
- screech ,
- creak ,
- screak ,
- skreak
1. Yüksek perdeli, çığlık atan bir ses çıkar
- "Aşağı açtığımda kapı gıcırdıyordu"
- "Araba motorum sızlanan bir ses çıkarıyor"
- eşanlamlı:
- sızlanmak ,
- ciyaklamak ,
- çığlık atmak ,
- çatırdamak ,
- cırlamak ,
- çığlık
Examples of using
Tom turned around when he heard the floorboard creak.
Tom döşeme tahtası gıcırtısı duyduğunda geriye döndü.