Translation meaning & definition of the word "crane" into Turkish language
Türk diline "crane" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Crane
[Vinç]/kren/
noun
1. United states writer (1871-1900)
- synonym:
- Crane ,
- Stephen Crane
1. Amerikalı yazar (1871-1900)
- eşanlamlı:
- Vinç ,
- Stephen Crane
2. United states poet (1899-1932)
- synonym:
- Crane ,
- Hart Crane ,
- Harold Hart Crane
2. Amerikalı şair (1899-1932)
- eşanlamlı:
- Vinç ,
- Hart Crane ,
- Harold Hart Crane'in
3. A small constellation in the southern hemisphere near phoenix
- synonym:
- Grus ,
- Crane
3. Güney yarımkürede phoenix yakınlarında küçük bir takımyıldız
- eşanlamlı:
- Grus ,
- Vinç
4. Lifts and moves heavy objects
- Lifting tackle is suspended from a pivoted boom that rotates around a vertical axis
- synonym:
- crane
4. Ağır nesneleri kaldırır ve hareket ettirir
- Kaldırma takımı, dikey bir eksen etrafında dönen pivotlu bir bomdan askıya alınır
- eşanlamlı:
- vinç
5. Large long-necked wading bird of marshes and plains in many parts of the world
- synonym:
- crane
5. Dünyanın birçok yerinde bataklık ve ovaların büyük uzun boyunlu dalgalı kuşu
- eşanlamlı:
- vinç
verb
1. Stretch (the neck) so as to see better
- "The women craned their necks to see the president drive by"
- synonym:
- crane ,
- stretch out
1. Daha iyi görmek için streç (boyun)
- "Kadınlar başkan'ın arabayla gittiğini görmek için boyunlarını kestiler"
- eşanlamlı:
- vinç ,
- uzatmak
Examples of using
A crane raises heavy construction materials.
Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
Will you make me a paper crane?
Bana bir kağıt vinç yapar mısın?
Chizuko said, "A crane is supposed to live for one thousand years."
Chizuko "Bir turna kuşu bin yıl yaşayabilir" dedi.