Translation meaning & definition of the word "cradle" into Turkish language
Türk diline "beşik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cradle
[Beşik]/kredəl/
noun
1. A baby bed with sides and rockers
- synonym:
- cradle
1. Yanları ve sallananları olan bir bebek yatağı
- eşanlamlı:
- beşik
2. Where something originated or was nurtured in its early existence
- "The birthplace of civilization"
- synonym:
- birthplace ,
- cradle ,
- place of origin ,
- provenance ,
- provenience
2. Bir şeyin erken varlığında ortaya çıktığı veya beslendiği yer
- "Medeniyetin doğum yeri"
- eşanlamlı:
- doğum yeri ,
- beşik ,
- menşe yeri ,
- kaynak
3. Birth of a person
- "He was taught from the cradle never to cry"
- synonym:
- cradle
3. Bir kişinin doğumu
- "Beşikten asla ağlamaması öğretildi"
- eşanlamlı:
- beşik
4. A trough that can be rocked back and forth
- Used by gold miners to shake auriferous earth in water in order to separate the gold
- synonym:
- rocker ,
- cradle
4. İleri geri sallanabilen bir çukur
- Altın madencileri tarafından altınları ayırmak için suda buzlu toprağı sallamak için kullanılır
- eşanlamlı:
- rockçı ,
- beşik
verb
1. Hold gently and carefully
- "He cradles the child in his arms"
- synonym:
- cradle
1. Nazikçe ve dikkatlice tutun
- "Çocuğu kollarına alıyor"
- eşanlamlı:
- beşik
2. Bring up from infancy
- synonym:
- cradle
2. Bebeklikten itibaren gündeme getirmek
- eşanlamlı:
- beşik
3. Hold or place in or as if in a cradle
- "He cradled the infant in his arms"
- synonym:
- cradle
3. Bir beşikte veya sanki tutun veya yerleştirin
- "Bebeği kollarına aldı"
- eşanlamlı:
- beşik
4. Cut grain with a cradle scythe
- synonym:
- cradle
4. Tahıl beşik tırpanla kesin
- eşanlamlı:
- beşik
5. Wash in a cradle
- "Cradle gold"
- synonym:
- cradle
5. Beşikte yıkamak
- "Beşik altın"
- eşanlamlı:
- beşik
6. Run with the stick
- synonym:
- cradle
6. Sopayla koşmak
- eşanlamlı:
- beşik
Examples of using
The baby was sleeping in the cradle.
Bebek beşikte uyuyordu.
The baby is sleeping in the cradle.
Bebek beşikte uyuyor.
A baby is sleeping in the cradle.
Beşikte bir bebek uyuyor.