Translation meaning & definition of the word "cracking" into Turkish language
Türk diline "çatlama" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cracking
[Çatlama]/krækɪŋ/
noun
1. A sudden sharp noise
- "The crack of a whip"
- "He heard the cracking of the ice"
- "He can hear the snap of a twig"
- synonym:
- crack ,
- cracking ,
- snap
1. Ani keskin bir gürültü
- "Bir kırbaç çatlağı"
- "Buzların çatlamasını duydu"
- "Bir dalın kopuşunu duyabiliyor"
- eşanlamlı:
- çatlak ,
- çatlama ,
- kopmak
2. The act of cracking something
- synonym:
- fracture ,
- crack ,
- cracking
2. Bir şeyi kırma eylemi
- eşanlamlı:
- kırılma ,
- çatlak ,
- çatlama
3. The process whereby heavy molecules of naphtha or petroleum are broken down into hydrocarbons of lower molecular weight (especially in the oil-refining process)
- synonym:
- cracking
3. Ağır nafta veya petrol moleküllerinin daha düşük moleküler ağırlıklı hidrokarbonlara ayrıldığı işlem (özellikle yağ rafine etme işleminde)
- eşanlamlı:
- çatlama
adjective
1. Very good
- "He did a bully job"
- "A neat sports car"
- "Had a great time at the party"
- "You look simply smashing"
- synonym:
- bang-up ,
- bully ,
- corking ,
- cracking ,
- dandy ,
- great ,
- groovy ,
- keen ,
- neat ,
- nifty ,
- not bad(p) ,
- peachy ,
- slap-up ,
- swell ,
- smashing
1. Çok iyi
- "Zorba işi yaptı"
- "Temiz bir spor araba"
- "Partide harika zaman geçirdim"
- "Sadece ezilmiş görünüyorsun"
- eşanlamlı:
- müthiş ,
- zorba ,
- mantarlama ,
- çatlama ,
- zarif ,
- harika ,
- hevesli ,
- temiz ,
- güzel ,
- fena değil(p) ,
- şeftali gibi ,
- mükemmel ,
- kabarmak ,
- ezici
Examples of using
Stop cracking your knuckles.
Parmaklarını çıtlatmayı kes.
I'm cracking up.
Gülmekten katılıyorum.
Let's get cracking!
Başlayalım!