Translation meaning & definition of the word "cotton" into Turkish language

noun

1. Soft silky fibers from cotton plants in their raw state

synonym:
• cotton
,
• cotton fiber
,
• cotton wool

1. Ham hallerinde pamuk bitkilerinden yumuşak ipeksi lifler

eşanlamlı:
• pamuk
,
• pamuk lifi
,
• ham pamuk

2. Fabric woven from cotton fibers

synonym:
• cotton

2. Pamuk liflerinden dokunmuş kumaş

eşanlamlı:
• pamuk

3. Erect bushy mallow plant or small tree bearing bolls containing seeds with many long hairy fibers

synonym:
• cotton
,
• cotton plant

3. Dik gür ebegümeci bitkisi veya birçok uzun tüylü lifli tohumlar içeren küçük ağaç taşıyan direkler

eşanlamlı:
• pamuk
,
• pamuk fabrikası

4. Thread made of cotton fibers

synonym:
• cotton

4. Pamuk liflerinden yapılmış iplik

eşanlamlı:
• pamuk

verb

1. Take a liking to

• "Cotton to something"

synonym:
• cotton

1. Hoşlanmak

• "Bir şeye pamuk"

eşanlamlı:
• pamuk

Examples of using

I bought some cotton candy for Tom.

Tom için biraz pamuk şekeri aldım.

Tom ate too much cotton candy.

Tom çok fazla pamuk şekeri yedi.

We ate cotton candy at the state fair.

Eyalet şenliklerinde pamuk şekeri yedik.

We ate cotton candy at the state fair.

Devlet fuarında pamuk helva yedik.

I prefer a cotton blouse.

Pamuk bir bluzu tercih ederim.

I prefer a cotton blouse.

Ben bir pamuk bluz tercih ederim.

She was dressed in a faded cotton skirt.

O, soluk bir pamuk etek giymişti.

I bought two cotton shirts.

İki pamuk gömlek aldım.

Black people were compelled to work in cotton fields.

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.

Try on that shirt. It's made of fine cotton.

O gömleği deneyin; ince pamuktan yapılmıştır.

This blouse is cotton.

Bu bluz pamuktur.

We planted peanuts instead of cotton.

Pamuk yerine fıstık ektik.

Someday I will buy a cotton candy machine.

Bir gün bir pamuk şekeri makinesi satın alacağım.