Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "corn" into Turkish language

Türk diline "mısır" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Corn

[Mısır]
/kɔrn/

noun

1. Tall annual cereal grass bearing kernels on large ears: widely cultivated in america in many varieties

  • The principal cereal in mexico and central and south america since pre-columbian times
    synonym:
  • corn
  • ,
  • maize
  • ,
  • Indian corn
  • ,
  • Zea mays

1. Büyük kulaklarda çekirdekler taşıyan uzun boylu yıllık tahıl otu: birçok çeşitte amerika'da yaygın olarak yetiştirilmektedir

  • Kolomb öncesi dönemlerden bu yana meksika ve orta ve güney amerika'da başlıca tahıl
    eşanlamlı:
  • mısır
  • ,
  • Hint mısırı
  • ,
  • Zea Mays

2. The dried grains or kernels or corn used as animal feed or ground for meal

    synonym:
  • corn

2. Hayvan yemi veya öğün için öğütülmüş olarak kullanılan kurutulmuş tahıllar veya çekirdekler veya mısır

    eşanlamlı:
  • mısır

3. Ears of corn that can be prepared and served for human food

    synonym:
  • corn
  • ,
  • edible corn

3. İnsan yiyecekleri için hazırlanabilen ve servis edilebilen mısır kulakları

    eşanlamlı:
  • mısır
  • ,
  • yenilebilir mısır

4. A hard thickening of the skin (especially on the top or sides of the toes) caused by the pressure of ill-fitting shoes

    synonym:
  • corn
  • ,
  • clavus

4. Kötü oturan ayakkabıların basıncından kaynaklanan cildin (özellikle ayak parmaklarının üstünde veya yanlarında) sert bir şekilde kalınlaşması

    eşanlamlı:
  • mısır
  • ,
  • çomak

5. (great britain) any of various cereal plants (especially the dominant crop of the region--wheat in great britain or oats in scotland and ireland)

    synonym:
  • corn

5. (büyük britanya) çeşitli tahıl bitkilerinden herhangi biri (özellikle büyük britanya'daki bölge-buğdayının baskın mahsulü veya i̇skoçya ve i̇rlanda'daki yulaf)

    eşanlamlı:
  • mısır

6. Whiskey distilled from a mash of not less than 80 percent corn

    synonym:
  • corn whiskey
  • ,
  • corn whisky
  • ,
  • corn

6. Viski, yüzde 80 mısırdan daha az olmayan bir püreden damıtılmıştır

    eşanlamlı:
  • mısır viskisi
  • ,
  • mısır

7. Something sentimental or trite

  • "That movie was pure corn"
    synonym:
  • corn

7. Duygusal ya da trit gibi bir şey

  • "Bu film saf mısırdı"
    eşanlamlı:
  • mısır

verb

1. Feed (cattle) with corn

    synonym:
  • corn

1. Mısır ile yem (sığır)

    eşanlamlı:
  • mısır

2. Preserve with salt

  • "Corned beef"
    synonym:
  • corn

2. Tuz ile koruyun

  • "Köşe sığır eti"
    eşanlamlı:
  • mısır

Examples of using

I like corn dogs.
Mısır ekmeğinde sosisli sandvici severim.
Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.
Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.
Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.