Translation meaning & definition of the word "convenience" into Turkish language
Türk diline "rahatlık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Convenience
[Kolaylık]/kənvinjəns/
noun
1. The state of being suitable or opportune
- "Chairs arranged for his own convenience"
- synonym:
- convenience
1. Uygun veya elverişli olma durumu
- "Kendi rahatlığı için düzenlenmiş sandalyeler"
- eşanlamlı:
- kolaylık
2. The quality of being useful and convenient
- "They offered the convenience of an installment plan"
- synonym:
- convenience
2. Kullanışlı ve kullanışlı olmanın kalitesi
- "Bir taksit planının rahatlığını sundular"
- eşanlamlı:
- kolaylık
3. A toilet that is available to the public
- synonym:
- public toilet ,
- comfort station ,
- public convenience ,
- convenience ,
- public lavatory ,
- restroom ,
- toilet facility ,
- wash room
3. Halka açık bir tuvalet
- eşanlamlı:
- umumi tuvalet ,
- konfor istasyonu ,
- kamu yararı ,
- kolaylık ,
- tuvalet ,
- tuvalet tesisi ,
- yıkama odası
4. A device or control that is very useful for a particular job
- synonym:
- appliance ,
- contraption ,
- contrivance ,
- convenience ,
- gadget ,
- gizmo ,
- gismo ,
- widget
4. Belirli bir iş için çok yararlı olan bir cihaz veya kontrol
- eşanlamlı:
- cihaz ,
- mekanizma ,
- entrika ,
- kolaylık ,
- zımbırtı ,
- gizmo ,
- cismani ,
- widget
Examples of using
In Japan, you never have to go too far to find a convenience store.
Japonya'da uygun bir dükkan bulmak için asla çok uzağa gitmek zorunda değilsin.
Tom had the munchies, but since there was nothing in the house to eat, he went to the convenience store not too far from where he lived.
Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Tom stopped at a convenience store to buy some milk.
Tom biraz süt almak için bir markette durdu.