Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "continuous" into Turkish language

Türk diline "sürekli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Continuous

[Devamlı]
/kəntɪnjuəs/

adjective

1. Continuing in time or space without interruption

  • "A continuous rearrangement of electrons in the solar atoms results in the emission of light"- james jeans
  • "A continuous bout of illness lasting six months"
  • "Lived in continuous fear"
  • "A continuous row of warehouses"
  • "A continuous line has no gaps or breaks in it"
  • "Moving midweek holidays to the nearest monday or friday allows uninterrupted work weeks"
    synonym:
  • continuous
  • ,
  • uninterrupted

1. Zaman veya mekanda kesintisiz devam etmek

  • "Güneş atomlarındaki elektronların sürekli olarak yeniden düzenlenmesi, ışığın emisyonuyla sonuçlanır"- james jeans
  • "Altı ay süren sürekli bir hastalık nöbeti"
  • "Sürekli korku içinde yaşadı"
  • "Sürekli bir depo sırası"
  • "Sürekli bir çizginin içinde boşluk veya kırılma yoktur"
  • "Hafta ortası tatillerini en yakın pazartesi veya cuma gününe taşımak kesintisiz çalışma haftalarına izin verir"
    eşanlamlı:
  • devamlı
  • ,
  • aralıksız

2. Of a function or curve

  • Extending without break or irregularity
    synonym:
  • continuous

2. Bir fonksiyon veya eğri

  • Kırılma veya düzensizlik olmadan uzatma
    eşanlamlı:
  • devamlı

Examples of using

A function that is differentiable everywhere is continuous.
Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir.
The brain needs a continuous supply of blood.
Beynin sürekli bir kan kaynağına ihtiyacı var.