Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "contemplate" into Turkish language

Türk diline "şablon" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Contemplate

[Düşünmek]
/kɑntəmplet/

verb

1. Look at thoughtfully

  • Observe deep in thought
  • "Contemplate one's navel"
    synonym:
  • contemplate

1. Düşünceli bir şekilde bakın

  • Derin düşünceye dalmak
  • "Birinin göbeğini temizle"
    eşanlamlı:
  • düşünmek

2. Consider as a possibility

  • "I contemplated leaving school and taking a full-time job"
    synonym:
  • contemplate

2. Olasılık olarak düşünmek

  • "Okuldan ayrılmayı ve tam zamanlı bir iş almayı düşündüm"
    eşanlamlı:
  • düşünmek

3. Think intently and at length, as for spiritual purposes

  • "He is meditating in his study"
    synonym:
  • study
  • ,
  • meditate
  • ,
  • contemplate

3. Manevi amaçlar için olduğu gibi dikkatle ve uzun uzadıya düşünün

  • "Çalışmasında meditasyon yapıyor"
    eşanlamlı:
  • araştırmak
  • ,
  • meditasyon
  • ,
  • düşünmek

4. Reflect deeply on a subject

  • "I mulled over the events of the afternoon"
  • "Philosophers have speculated on the question of god for thousands of years"
  • "The scientist must stop to observe and start to excogitate"
    synonym:
  • chew over
  • ,
  • think over
  • ,
  • meditate
  • ,
  • ponder
  • ,
  • excogitate
  • ,
  • contemplate
  • ,
  • muse
  • ,
  • reflect
  • ,
  • mull
  • ,
  • mull over
  • ,
  • ruminate
  • ,
  • speculate

4. Bir konuda derin düşünmek

  • "Öğleden sonraki olayları düşündüm"
  • "Filozoflar binlerce yıldır tanrı sorunu üzerine spekülasyonlar yaptılar"
  • "Bilim adamı gözlemlemek için durmalı ve harekete geçmeye başlamalıdır"
    eşanlamlı:
  • üzerinde kafa yormak
  • ,
  • üzerinde düşünmek
  • ,
  • meditasyon
  • ,
  • düşünüş
  • ,
  • çıkarmak
  • ,
  • düşünmek
  • ,
  • müz
  • ,
  • yansıtmak
  • ,
  • daracık
  • ,
  • kaplamak
  • ,
  • dallanmak
  • ,
  • tahminde bulunmak

Examples of using

When I contemplate the sea, I feel calm.
Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.