Translation meaning & definition of the word "contagious" into Turkish language
Türk diline "bulaşıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Contagious
[Bulaşıcı]/kənteʤəs/
adjective
1. Easily diffused or spread as from one person to another
- "A contagious grin"
- synonym:
- contagious
1. Bir kişiden diğerine kolayca yayılır veya yayılır
- "Bulaşıcı bir sırıtış"
- eşanlamlı:
- bulaşıcı
2. (of disease) capable of being transmitted by infection
- synonym:
- catching ,
- communicable ,
- contagious ,
- contractable ,
- transmissible ,
- transmittable
2. (hastalığın) enfeksiyonla bulaşabilen
- eşanlamlı:
- kapma ,
- bulaşıcı ,
- kontrat yapılabilir ,
- aktarılabilir
Examples of using
Tom's enthusiasm is contagious.
Tom'un coşkusu bulaşıcıdır.
I'm contagious.
Ben bulaşıcıyım.
Is it contagious?
Bulaşıcı mı?