Translation meaning & definition of the word "conspicuous" into Turkish language
Türk diline "conspicuous" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Conspicuous
[Göze çarpan]/kənspɪkjuəs/
adjective
1. Obvious to the eye or mind
- "A tower conspicuous at a great distance"
- "Wore conspicuous neckties"
- "Made herself conspicuous by her exhibitionistic preening"
- synonym:
- conspicuous
1. Göze veya akla açık
- "Çok uzakta göze çarpan bir kule"
- "Göze çarpan kravatlar"
- "Kendisini teşhirci vaazlarıyla göze çarpıyordu"
- eşanlamlı:
- göze çarpan
2. Without any attempt at concealment
- Completely obvious
- "Blatant disregard of the law"
- "A blatant appeal to vanity"
- "A blazing indiscretion"
- synonym:
- blatant ,
- blazing ,
- conspicuous
2. Herhangi bir gizleme girişimi olmadan
- Tamamen açık
- "Yasaları apaçık göz ardı etmek"
- "Kibirliliğe bariz bir itiraz"
- "Yanıltıcı bir kararsızlık"
- eşanlamlı:
- bariz ,
- yanan ,
- göze çarpan
Examples of using
It's too conspicuous.
Bu çok dikkat çekici değil.