Translation meaning & definition of the word "conscious" into Turkish language
Türk diline "bilinçli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Conscious
[Bilinçli]/kɑnʃəs/
adjective
1. Intentionally conceived
- "A conscious effort to speak more slowly"
- "A conscious policy"
- synonym:
- conscious ,
- witting
1. Kasıtlı olarak tasarlanmış
- "Daha yavaş konuşmak için bilinçli bir çaba"
- "Bilinçli bir politika"
- eşanlamlı:
- bilinçli
2. Knowing and perceiving
- Having awareness of surroundings and sensations and thoughts
- "Remained conscious during the operation"
- "Conscious of his faults"
- "Became conscious that he was being followed"
- synonym:
- conscious
2. Bilmek ve algılamak
- Çevre ve duyumlar ve düşünceler hakkında farkındalık sahibi olmak
- "Operasyon sırasında bilinci yerinde"
- "Hatalarının bilincinde"
- "Takip edildiğinin bilincine vardı"
- eşanlamlı:
- bilinçli
3. (followed by `of') showing realization or recognition of something
- "Few voters seem conscious of the issue's importance"
- "Conscious of having succeeded"
- "The careful tread of one conscious of his alcoholic load"- thomas hardy
- synonym:
- conscious(p)
3. (`of' tarafından takip edilen) bir şeyin gerçekleşmesini veya tanınmasını göstermek
- "Birkaç seçmen, konunun öneminin farkında görünüyor"
- "Başarılı olmanın bilincinde"
- "Alkollü yükünün bilincinde olan birinin dikkatli basışı" - thomas hardy
- eşanlamlı:
- bilinçli(p)
Examples of using
Tom is still conscious.
Tom hâlâ bilinçli.
Tom is conscious now.
Tom şimdi bilinçli.
Tom is barely conscious.
Tom neredeyse hiç bilinçli değil.