Translation meaning & definition of the word "connected" into Turkish language
Türk diline "bağlı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Connected
[Bağlı]/kənɛktɪd/
adjective
1. Being joined in close association
- "Affiliated clubs"
- "All art schools whether independent or attached to universities"
- synonym:
- affiliated ,
- attached ,
- connected
1. Yakın bir birlikteliğe katılmak
- "Bağlı kulüpler"
- "Bağımsız veya üniversitelere bağlı tüm sanat okulları"
- eşanlamlı:
- bağlı ,
- takılı
2. Joined or linked together
- synonym:
- connected
2. Birlikte katıldı veya bağlandı
- eşanlamlı:
- bağlı
3. Wired together to an alarm system
- "All the window alarms are connected"
- synonym:
- connected
3. Bir alarm sistemine birlikte bağlanır
- "Tüm pencere alarmları bağlı"
- eşanlamlı:
- bağlı
4. Plugged in
- "First check to see whether the appliance is connected"
- synonym:
- connected
4. Tıkalı
- "Uletimin bağlı olup olmadığını görmek için ilk kontrol"
- eşanlamlı:
- bağlı
5. Stored in, controlled by, or in direct communication with a central computer
- synonym:
- machine-accessible ,
- connected
5. Merkezi bir bilgisayarla doğrudan iletişimde, kontrol altında veya içinde saklanır
- eşanlamlı:
- makineye erişilebilir ,
- bağlı
Examples of using
Tom connected the TV to the antenna that the previous owner of his house had mounted on the roof.
Tom TV'yi evin önceki sahibinin çatıya monte ettiği antene bağladı.
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
Deneysel kurulum ne gibi göründü? Ne neye ve nasıl bağlandı?
Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.