Translation meaning & definition of the word "confident" into Turkish language
Türk diline "güvenli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Confident
[Emin]/kɑnfədənt/
adjective
1. Having or marked by confidence or assurance
- "A confident speaker"
- "A confident reply"
- "His manner is more confident these days"
- "Confident of fulfillment"
- synonym:
- confident
1. Güven veya güvence ile işaretlenmiş veya işaretlenmiş olmak
- "Güvenilir bir konuşmacı"
- "Güvenilir bir cevap"
- "Bu günlerde tavırları daha emin"
- "Tammin olduğuna güven"
- eşanlamlı:
- emin
2. Persuaded of
- Very sure
- "Were convinced that it would be to their advantage to join"
- "I am positive he is lying"
- "Was confident he would win"
- synonym:
- convinced(p) ,
- positive(p) ,
- confident(p)
2. Ikna edilmiş
- Çok eminim
- "Katılmanın onların yararına olacağına ikna olduk"
- "Yalan söylediğinden eminim"
- "Kazanacağından emindi"
- eşanlamlı:
- ikna(p) ,
- pozitif(p) ,
- güvenen(p)
3. Not liable to error in judgment or action
- "Most surefooted of the statesmen who dealt with the depression"- walter lippman
- "Demonstrates a surefooted storytelling talent"- michiko kakutani
- synonym:
- confident ,
- surefooted ,
- sure-footed
3. Yargıda veya eylemde hataya karşı sorumlu değildir
- "Depresyonla uğraşan devlet adamlarının en emin ayağı" - walter lippman
- "Güvenilir bir hikaye anlatma yeteneğini gösterir" - michiko kakutani
- eşanlamlı:
- emin ,
- temkinli
Examples of using
I'm very confident.
Çok eminim.
Tom seems confident.
Tom emin görünüyor.
Tom looks confident.
Tom kendinden emin görünüyor.