Translation meaning & definition of the word "conference" into Turkish language

noun

1. A prearranged meeting for consultation or exchange of information or discussion (especially one with a formal agenda)

synonym:
• conference

1. Danışma veya bilgi alışverişi veya tartışma için önceden düzenlenmiş bir toplantı (özellikle resmi bir gündemi olan)

eşanlamlı:
• konferans

2. An association of sports teams that organizes matches for its members

synonym:
• league
,
• conference

2. Üyeleri için maçlar düzenleyen spor takımları birliği

eşanlamlı:
• lig
,
• konferans

3. A discussion among participants who have an agreed (serious) topic

synonym:
• conference
,
• group discussion

3. Kabul edilmiş (ciddi) bir konuya sahip katılımcılar arasında bir tartışma

eşanlamlı:
• konferans
,
• grup tartışması

Examples of using

Tom opened the door to the conference room.

Tom konferans odasına giden kapıyı açtı.

Tom opened the conference room door.

Tom konferans odası kapısını açtı.

Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents.

Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu.

Tom closed the conference room door.

Tom konferans odasının kapısını kapattı.

Tom was talking to a group of men gathered around the conference table.

Tom konferans masasının etrafında toplanmış bir grup erkekle konuşuyordu.

Tom walked into the conference room.

Tom konferans odasına gitti.

There aren't enough chairs in the conference room.

Konferans salonunda yeterli sandalye yok.

Tom is waiting in the conference room.

Tom konferans salonunda bekliyor.

Tom is sitting in the conference room.

Tom konferans salonunda oturuyor.

I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?

Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın?

The Prime Minister will hold a press conference tomorrow.

Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.

The conference will take place in Tokyo.

Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.

Tom went to Boston to attend a conference.

Tom konferansa katılmak için Boston'a gitti.

She first met him at a conference in Boston.

O, onunla ilk kez Boston'da bir konferansta karşılaştı.

The conference was not a complete success.

Konferans tam bir başarı değildi.

This conference attracted 150 diplomats.

Bu konferans 150 diplomat çekti.

Tom saw his former employer at a conference.

Tom eski patronunu bir konferansta gördü.

They have their annual conference in May.

Mayıs ayında yıllık konferansları var.

Is this your first conference in Paris?

Bu, Pariste ilk konferansınız mı?