Tom has a skin condition.
Tom'un bir cilt rahatsızlığı var.
Tom is in critical condition.
Tom'un durumu kritik.
Tom is in critical condition.
Tom'un durumu kritik.
The house was in poor condition.
Ev kötü durumdaydı.
I only have one condition.
Sadece bir şartım var.
I've never seen a car this old in such good condition.
Hiç bu kadar eski ve bu kadar iyi durumda bir araba görmemiştim.
Tom is in terrible physical condition.
Tom korkunç fiziksel durumda.
There's a condition.
Bir şart var.
What's Tom's condition?
Tom'un durumu nedir?
Her condition is much better today.
Durumu bugün çok daha iyi.
She asked about his father's condition.
Babasının durumunu sordu.
Ken asked about his father's condition.
Ken babasının durumunu sordu.
The patient's condition changes every day.
Hastanın durumu her gün değişiyor.
Tom has a heart condition.
Tom'un bir kalp rahatsızlığı var.
You can have the last word with a woman, on the condition that it is yes.
Bir kadınla son sözü söyleyebilirsin, evet olması şartıyla.
Her condition is improving after the operation.
Operasyondan sonra durumu iyiye gidiyor.
Her condition grew worse last night.
Dün gece durumu daha da kötüleşti.
Her condition got worse last night.
Dün gece durumu daha da kötüleşti.
Roosevelt's condition improved quickly.
Roosevelt'in durumu hızla iyileşti.
His condition got worse every day.
Durumu her gün daha da kötüleşti.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.