Translation meaning & definition of the word "condemn" into Turkish language
Türk diline "kınama" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Condemn
[Kınamak]/kəndɛm/
verb
1. Express strong disapproval of
- "We condemn the racism in south africa"
- "These ideas were reprobated"
- synonym:
- condemn ,
- reprobate ,
- decry ,
- objurgate ,
- excoriate
1. Bunu şiddetle onaylamadığını ifade etmek
- "Güney afrika'daki ırkçılığı kınıyoruz"
- "Bu fikirler çürütüldü"
- eşanlamlı:
- kınamak ,
- ayıplamak ,
- şişmek ,
- suçlamak
2. Declare or judge unfit for use or habitation
- "The building was condemned by the inspector"
- synonym:
- condemn
2. Kullanım veya yerleşime uygun olmadığını beyan veya yargılamak
- "Bina müfettiş tarafından kınandı"
- eşanlamlı:
- kınamak
3. Compel or force into a particular state or activity
- "His devotion to his sick wife condemned him to a lonely existence"
- synonym:
- condemn
3. Belirli bir duruma veya faaliyete zorlamak veya zorlamak
- "Hastalı karısına olan bağlılığı onu yalnız bir varoluşa mahkûm etti"
- eşanlamlı:
- kınamak
4. Demonstrate the guilt of (someone)
- "Her strange behavior condemned her"
- synonym:
- condemn
4. Suçluluk duygusunu göster (birini)
- "Tuhaf davranışları onu mahkum etti"
- eşanlamlı:
- kınamak
5. Pronounce a sentence on (somebody) in a court of law
- "He was condemned to ten years in prison"
- synonym:
- sentence ,
- condemn ,
- doom
5. Mahkemede bir cezayı (bir kimse) telaffuz edin
- "On yıl hapis cezasına çarptırıldı"
- eşanlamlı:
- cümle ,
- kınamak ,
- ölüm
6. Appropriate (property) for public use
- "The county condemned the land to build a highway"
- synonym:
- condemn
6. Kamu kullanımı için uygun (mülk)
- "İlçe bir otoyol inşa etmek için araziyi kınadı"
- eşanlamlı:
- kınamak
Examples of using
For God sent not his Son into the world to condemn the world; but that the world through him might be saved.
Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi; dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.