Translation meaning & definition of the word "concentration" into Turkish language
Türk diline "konsantrasyon" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Concentration
[Konsantrasyon]/kɑnsəntreʃən/
noun
1. The strength of a solution
- Number of molecules of a substance in a given volume
- synonym:
- concentration
1. Bir çözümün gücü
- Belirli bir hacimdeki bir maddenin molekül sayısı
- eşanlamlı:
- konsantrasyon
2. The spatial property of being crowded together
- synonym:
- concentration ,
- density ,
- denseness ,
- tightness ,
- compactness
2. Birlikte kalabalık olmanın mekansal özelliği
- eşanlamlı:
- konsantrasyon ,
- yoğunluk ,
- gerginlik ,
- kompaktlık
3. Strengthening the concentration (as of a solute in a mixture) by removing diluting material
- synonym:
- concentration
3. Seyreltici malzemeyi çıkararak konsantrasyonu güçlendirmek (bir karışımdaki bir çözünen madde olarak)
- eşanlamlı:
- konsantrasyon
4. Increase in density
- synonym:
- concentration
4. Yoğunluk artışı
- eşanlamlı:
- konsantrasyon
5. Complete attention
- Intense mental effort
- synonym:
- concentration ,
- engrossment ,
- absorption ,
- immersion
5. Tam dikkat
- Yoğun zihinsel çaba
- eşanlamlı:
- konsantrasyon ,
- stoklama ,
- emilim ,
- daldırma
6. Bringing together military forces
- synonym:
- concentration
6. Askeri güçleri bir araya getirmek
- eşanlamlı:
- konsantrasyon
7. Great and constant diligence and attention
- synonym:
- assiduity ,
- assiduousness ,
- concentration
7. Büyük ve sürekli özen ve dikkat
- eşanlamlı:
- özen ,
- gayret ,
- konsantrasyon
Examples of using
Tom's grandfather was a concentration camp survivor.
Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı.
When were Jews first sent to the concentration camps?
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
When were Jews first sent to the concentration camps?
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman yollanmıştı?