Translation meaning & definition of the word "concentrated" into Turkish language
Türk diline "konsantre" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Concentrated
[Konsantre]/kɑnsəntretɪd/
adjective
1. Gathered together or made less diffuse
- "Their concentrated efforts"
- "His concentrated attention"
- "Concentrated study"
- "A narrow thread of concentrated ore"
- synonym:
- concentrated
1. Bir araya toplandı veya daha az dağınık hale getirildi
- "Konsantre çabaları"
- "Onun yoğun dikkat"
- "Konsantre çalışma"
- "Konsantre cevherin dar bir ipliği"
- eşanlamlı:
- konsantre
2. Of or relating to a solution whose dilution has been reduced
- synonym:
- concentrated
2. Seyreltilmesi azaltılmış bir çözeltinin veya ilgili
- eşanlamlı:
- konsantre
3. Intensely focused
- "Her concentrated passion held them at bay"
- synonym:
- concentrated
3. Yoğun odaklanmış
- "Konsantre tutkusu onları uzak tuttu"
- eşanlamlı:
- konsantre
4. (of light) transmitted directly from a pointed light source
- synonym:
- hard ,
- concentrated
4. (ışık) doğrudan sivri bir ışık kaynağından iletilir
- eşanlamlı:
- sert ,
- konsantre
5. Being the most concentrated solution possible at a given temperature
- Unable to dissolve still more of a substance
- "A saturated solution"
- synonym:
- saturated ,
- concentrated
5. Belirli bir sıcaklıkta mümkün olan en konsantre çözelti olmak
- Daha fazla bir maddeyi çözememek
- "Doymuş bir çözelti"
- eşanlamlı:
- doymuş ,
- konsantre
Examples of using
Tom closed his eyes and concentrated.
Tom gözlerini kapattı ve konsantre oldu.
Tom concentrated on his work.
Tom işine yoğunlaştı.
She concentrated on one thing.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.