Translation meaning & definition of the word "conceited" into Turkish language
Türk diline "alınmış" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Conceited
[Kibirli]/kənsitəd/
adjective
1. Characteristic of false pride
- Having an exaggerated sense of self-importance
- "A conceited fool"
- "An attitude of self-conceited arrogance"
- "An egotistical disregard of others"
- "So swollen by victory that he was unfit for normal duty"
- "Growing ever more swollen-headed and arbitrary"
- "Vain about her clothes"
- synonym:
- conceited ,
- egotistic ,
- egotistical ,
- self-conceited ,
- swollen ,
- swollen-headed ,
- vain
1. Sahte gururun özelliği
- Abartılı bir öz önem duygusuna sahip olmak
- "Kibirli bir aptal"
- "Kendi kendini beğenmiş kibir tutumu"
- "Başkalarına bencilce bir saygısızlık"
- "Zaferle o kadar şişti ki normal görev için uygun değildi"
- "Daha da şişmiş başlı ve keyfi büyümek"
- "Giysileri hakkında acı"
- eşanlamlı:
- kibirli ,
- egoist ,
- kendini beğenmiş ,
- şişmiş ,
- şişmiş kafalı ,
- boş
Examples of using
You're conceited.
Sen kibirlisin.
Tom is conceited.
Tom kibirlidir.
Tom is a bit conceited.
Tom biraz kibirli.