Translation meaning & definition of the word "con" into Turkish language
Türk diline "con" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Con
[Karşı]/kɑn/
noun
1. An argument opposed to a proposal
- synonym:
- con
1. Bir öneriye karşı çıkan bir argüman
- eşanlamlı:
- karşı
2. A person serving a sentence in a jail or prison
- synonym:
- convict ,
- con ,
- inmate ,
- yard bird ,
- yardbird
2. Hapishanede veya hapishanede hapis cezası alan bir kişi
- eşanlamlı:
- hükümlü ,
- karşı ,
- tutuklu ,
- avlu kuşu ,
- yardbird
3. A swindle in which you cheat at gambling or persuade a person to buy worthless property
- synonym:
- bunco ,
- bunco game ,
- bunko ,
- bunko game ,
- con ,
- confidence trick ,
- confidence game ,
- con game ,
- gyp ,
- hustle ,
- sting ,
- flimflam
3. Kumarda hile yaptığınız veya bir kişiyi değersiz mülk satın almaya ikna ettiğiniz bir dolandırıcılık
- eşanlamlı:
- tavşan ,
- bunco oyunu ,
- bunko ,
- bunko oyunu ,
- karşı ,
- dolandırıcılık ,
- üçkâğıtçılık ,
- oyun ,
- hilebaz ,
- koşuşturmak ,
- sting ,
- boş lâf
verb
1. Deprive of by deceit
- "He swindled me out of my inheritance"
- "She defrauded the customers who trusted her"
- "The cashier gypped me when he gave me too little change"
- synonym:
- victimize ,
- swindle ,
- rook ,
- goldbrick ,
- nobble ,
- diddle ,
- bunco ,
- defraud ,
- scam ,
- mulct ,
- gyp ,
- gip ,
- hornswoggle ,
- short-change ,
- con
1. Hilekârlıktan mahrum etmek
- "Beni mirasımdan aldı"
- "Ona güvenen müşterileri dolandırdı"
- "Bana çok az değişiklik verdiğinde kasiyer beni dolandırdı"
- eşanlamlı:
- kurban etmek ,
- dolandırıcılık ,
- kazıklamak ,
- goldbrick ,
- sakatlamak ,
- dökülme ,
- tavşan ,
- aldatmak ,
- aldatmaca ,
- dolandırmak ,
- hilebaz ,
- gıp ,
- hornswoggle ,
- kısa devre ,
- karşı
2. Commit to memory
- Learn by heart
- "Have you memorized your lines for the play yet?"
- synonym:
- memorize ,
- memorise ,
- con ,
- learn
2. Ezberlemek
- Ezbere öğrenmek
- "Oyun için repliklerini ezberledin mi?"
- eşanlamlı:
- ezberlemek ,
- karşı ,
- öğrenmek
adverb
1. In opposition to a proposition, opinion, etc.
- "Much was written pro and con"
- synonym:
- con
1. Bir önermeye, görüşe vb. karşı.
- "Çok pro ve con yazıldı"
- eşanlamlı:
- karşı
Examples of using
She's a con artist.
O bir sahtekar.