Translation meaning & definition of the word "commence" into Turkish language
Türk diline "başlangıç" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Commence
[Başlamak]/kəmɛns/
verb
1. Take the first step or steps in carrying out an action
- "We began working at dawn"
- "Who will start?"
- "Get working as soon as the sun rises!"
- "The first tourists began to arrive in cambodia"
- "He began early in the day"
- "Let's get down to work now"
- synonym:
- get down ,
- begin ,
- get ,
- start out ,
- start ,
- set about ,
- set out ,
- commence
1. Bir eylem gerçekleştirirken ilk adımı veya adımları atın
- "Şafak vakti çalışmaya başladık"
- "Kim başlayacak?"
- "Güneş doğar doğmaz çalışmaya devam edin!"
- "İlk turistler kamboçya'ya gelmeye başladı"
- "Günün erken saatlerinde başladı"
- "Şimdi işe koyulalım"
- eşanlamlı:
- aşağıya indirmek ,
- başlamak ,
- edinmek ,
- start ,
- yola koyulmak ,
- koyulmak
2. Set in motion, cause to start
- "The u.s. started a war in the middle east"
- "The iraqis began hostilities"
- "Begin a new chapter in your life"
- synonym:
- begin ,
- lead off ,
- start ,
- commence
2. Harekete geçin, başlama nedeni verin
- "Abd, orta doğu'da bir savaş başlattı"
- "Iraklılar düşmanlıklara başladı"
- "Hayatında yeni bir bölüm ol"
- eşanlamlı:
- başlamak ,
- yol göstermek ,
- start
3. Get off the ground
- "Who started this company?"
- "We embarked on an exciting enterprise"
- "I start my day with a good breakfast"
- "We began the new semester"
- "The afternoon session begins at 4 pm"
- "The blood shed started when the partisans launched a surprise attack"
- synonym:
- start ,
- start up ,
- embark on ,
- commence
3. Yerden kalkmak
- "Bu şirketi kim kurdu?"
- "Heyecan verici bir girişime başladık"
- "Güne iyi bir kahvaltıyla başlıyorum"
- "Yeni döneme başladık"
- "Öğleden sonra seansı 4 pm'de başlar"
- "Kan dökülmesi partizanların sürpriz bir saldırı başlatmasıyla başladı"
- eşanlamlı:
- start ,
- çalıştırmak ,
- girişmek ,
- başlamak