Translation meaning & definition of the word "command" into Turkish language
Türk diline "komut" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Command
[Komuta etmek]noun
1. An authoritative direction or instruction to do something
- synonym:
- command ,
- bid ,
- bidding ,
- dictation
1. Bir şeyi yapmak için yetkili bir yön veya talimat
- eşanlamlı:
- komuta etmek ,
- teklif ,
- emir ,
- dikte
2. A military unit or region under the control of a single officer
- synonym:
- command
2. Tek bir subayın kontrolündeki askeri birlik veya bölge
- eşanlamlı:
- komuta etmek
3. The power or authority to command
- "An admiral in command"
- synonym:
- command
3. Komuta etme yetkisi veya yetkisi
- "Komuta halinde bir amiral"
- eşanlamlı:
- komuta etmek
4. Availability for use
- "The materials at the command of the potters grew"
- synonym:
- command
4. Kullanılabilirlik
- "Çömlekçilerin emrindeki malzemeler büyüdü"
- eşanlamlı:
- komuta etmek
5. A position of highest authority
- "The corporation has just undergone a change in command"
- synonym:
- command
5. En yüksek otoriteye sahip bir pozisyon
- "Şirket komuta değişikliğine uğradı"
- eşanlamlı:
- komuta etmek
6. Great skillfulness and knowledge of some subject or activity
- "A good command of french"
- synonym:
- command ,
- control ,
- mastery
6. Bazı konu veya faaliyetlerin büyük beceri ve bilgisi
- "Fransızca'nın iyi bir emri"
- eşanlamlı:
- komuta etmek ,
- kontrol ,
- ustalık
7. (computer science) a line of code written as part of a computer program
- synonym:
- instruction ,
- command ,
- statement ,
- program line
7. (bilgisayar bilimi) bir bilgisayar programının parçası olarak yazılmış bir kod satırı
- eşanlamlı:
- talimat ,
- komuta etmek ,
- beyanat ,
- program satırı
verb
1. Be in command of
- "The general commanded a huge army"
- synonym:
- command
1. Komuta etmek
- "General büyük bir orduya komuta ediyordu"
- eşanlamlı:
- komuta etmek
2. Make someone do something
- synonym:
- command ,
- require
2. Birine bir şey yaptır
- eşanlamlı:
- komuta etmek ,
- gerektirmek
3. Demand as one's due
- "This speaker commands a high fee"
- "The author commands a fair hearing from his readers"
- synonym:
- command
3. Zamanı gelince talep
- "Bu konuşmacı yüksek bir ücret alıyor"
- "Yazar, okuyucularından adil bir duruşma yapılmasını emrediyor"
- eşanlamlı:
- komuta etmek
4. Look down on
- "The villa dominates the town"
- synonym:
- dominate ,
- command ,
- overlook ,
- overtop
4. Hor görme
- "Villa kasabaya hakim"
- eşanlamlı:
- hükmetmek ,
- komuta etmek ,
- bakmak ,
- tepesi üstü
5. Exercise authoritative control or power over
- "Control the budget"
- "Command the military forces"
- synonym:
- control ,
- command
5. Üzerinde yetkili kontrol veya güç kullanın
- "Bütçeyi kontrol et"
- "Ordu kuvvetleri komuta"
- eşanlamlı:
- kontrol ,
- komuta etmek