Translation meaning & definition of the word "colored" into Turkish language
Türk diline "renkli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Colored
[Renkli]/kələrd/
noun
1. A united states term for blacks that is now considered offensive
- synonym:
- colored person ,
- colored
1. Şimdi saldırgan olarak kabul edilen siyahlar için bir amerika birleşik devletleri terimi
- eşanlamlı:
- renkli kişi ,
- renkli
adjective
1. Having color or a certain color
- Sometimes used in combination
- "Colored crepe paper"
- "The film was in color"
- "Amber-colored heads of grain"
- synonym:
- colored ,
- coloured ,
- colorful
1. Bir renk veya belirli bir renk
- Bazen kombinasyon halinde kullanılır
- "Renkli krep kağıdı"
- "Film renkli idi"
- "Kehribar rengi kafa"
- eşanlamlı:
- renkli
2. Having skin rich in melanin pigments
- "National association for the advancement of colored people"
- "Dark-skinned peoples"
- synonym:
- colored ,
- coloured ,
- dark ,
- dark-skinned ,
- non-white
2. Melanin pigmentleri açısından zengin bir cilde sahip olmak
- "National association for the advancement of colored people"
- "Koyu tenli insanlar"
- eşanlamlı:
- renkli ,
- karanlık ,
- koyu tenli ,
- beyaz olmayan
3. Favoring one person or side over another
- "A biased account of the trial"
- "A decision that was partial to the defendant"
- synonym:
- biased ,
- colored ,
- coloured ,
- one-sided ,
- slanted
3. Bir kişiyi veya tarafı diğerine tercih etmek
- "Duruşmanın taraflı bir hesabı"
- "Sanığa kısmi bir karar"
- eşanlamlı:
- önyargılı ,
- renkli ,
- tek taraflı ,
- eğik
4. (used of color) artificially produced
- Not natural
- "A bleached blonde"
- synonym:
- bleached ,
- colored ,
- coloured ,
- dyed
4. (renk kullanılır) yapay olarak üretilir
- Doğal değil
- "Ağartılmış sarışın"
- eşanlamlı:
- ağartılmış ,
- renkli ,
- boyalı
Examples of using
I need colored pencils.
Renkli kalemlere ihtiyacım var.
His story is highly colored.
Onun hikayesi oldukça renkli.
Meg colored the picture.
Meg resmi boyadı.