Translation meaning & definition of the word "cock" into Turkish language
Türk diline "hamam" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cock
[Çük]/kɑk/
noun
1. Obscene terms for penis
- synonym:
- cock ,
- prick ,
- dick ,
- shaft ,
- pecker ,
- peter ,
- tool ,
- putz
1. Penis için müstehcen terimler
- eşanlamlı:
- çük ,
- dikmek ,
- dick ,
- şaft ,
- peter ,
- araç ,
- çürümek
2. Faucet consisting of a rotating device for regulating flow of a liquid
- synonym:
- stopcock ,
- cock ,
- turncock
2. Bir sıvının akışını düzenlemek için dönen bir cihazdan oluşan musluk
- eşanlamlı:
- musluk ,
- çük
3. The part of a gunlock that strikes the percussion cap when the trigger is pulled
- synonym:
- hammer ,
- cock
3. Bir silah kilidinin, tetik çekildiğinde perküsyon kapağına çarpan kısmı
- eşanlamlı:
- çekiç ,
- çük
4. Adult male chicken
- synonym:
- cock ,
- rooster
4. Yetişkin erkek tavuk
- eşanlamlı:
- çük ,
- horoz
5. Adult male bird
- synonym:
- cock
5. Yetişkin erkek kuş
- eşanlamlı:
- çük
verb
1. Tilt or slant to one side
- "Cock one's head"
- synonym:
- cock
1. Bir tarafa eğim veya eğim
- "Cock bir'in kafası"
- eşanlamlı:
- çük
2. Set the trigger of a firearm back for firing
- synonym:
- cock
2. Ateşli silahın tetiğini ateşlemek için geri koy
- eşanlamlı:
- çük
3. To walk with a lofty proud gait, often in an attempt to impress others
- "He struts around like a rooster in a hen house"
- synonym:
- tittup ,
- swagger ,
- ruffle ,
- prance ,
- strut ,
- sashay ,
- cock
3. Yüce gururlu bir yürüyüşle yürümek, genellikle başkalarını etkilemek amacıyla
- "Havus evinde horoz gibi dolanıyor"
- eşanlamlı:
- tittup ,
- swager ,
- kabartmak ,
- hoplamak ,
- dikme ,
- şahin ,
- çük
Examples of using
Every cock crows on his own dunghill.
Her horoz kendi çöplüğünde öter.
If you go drinking with Tom, be prepared to listen to some pretty outlandish cock and bull stories.
Eğer Tom'la içmeye gideceksen, bazı tuhaf masalları dinlemeye hazır ol.