Translation meaning & definition of the word "coarse" into Turkish language
Türk diline "kaba" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Coarse
[Kalın]/kɔrs/
adjective
1. Of textures that are rough to the touch or substances consisting of relatively large particles
- "Coarse meal"
- "Coarse sand"
- "A coarse weave"
- synonym:
- coarse ,
- harsh
1. Dokunması kaba olan dokular veya nispeten büyük parçacıklardan oluşan maddeler
- "Kaba yemek"
- "Kaba kum"
- "Kaba bir örgü"
- eşanlamlı:
- kalın ,
- sert
2. Lacking refinement or cultivation or taste
- "He had coarse manners but a first-rate mind"
- "Behavior that branded him as common"
- "An untutored and uncouth human being"
- "An uncouth soldier--a real tough guy"
- "Appealing to the vulgar taste for violence"
- "The vulgar display of the newly rich"
- synonym:
- coarse ,
- common ,
- rough-cut ,
- uncouth ,
- vulgar
2. Arıtmadan veya yetiştirme veya tattan yoksun
- "Kaba tavırları vardı ama birinci sınıf bir zihni vardı"
- "Onu ortak olarak markalaştıran davranış"
- "Eğitimsiz ve görgüsüz bir insan"
- "Cünayetsiz bir asker-gerçekten sert bir adam"
- "Şiddetin kaba tadına hitap ediyor"
- "Yeni zenginlerin kaba gösterisi"
- eşanlamlı:
- kalın ,
- yaygın ,
- pürüzlü ,
- görgüsüz ,
- halk
3. Of low or inferior quality or value
- "Of what coarse metal ye are molded"- shakespeare
- "Produced...the common cloths used by the poorer population"
- synonym:
- coarse ,
- common
3. Düşük veya düşük kalite veya değer
- "Ne kaba metalden kalıplanmışsın" - shakespeare
- "Üretildi...daha fakir nüfusun kullandığı ortak bezekler"
- eşanlamlı:
- kalın ,
- yaygın