Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "coach" into Turkish language

Türk diline "koç" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Coach

[Antrenör]
/koʊʧ/

noun

1. (sports) someone in charge of training an athlete or a team

    synonym:
  • coach
  • ,
  • manager
  • ,
  • handler

1. (spor) bir sporcuyu veya takımı eğitmekten sorumlu olan biri

    eşanlamlı:
  • antrenör
  • ,
  • yönetici
  • ,
  • menejer

2. A person who gives private instruction (as in singing, acting, etc.)

    synonym:
  • coach
  • ,
  • private instructor
  • ,
  • tutor

2. Özel eğitim veren bir kişi (şarkı söyleme, oyunculuk vb.)

    eşanlamlı:
  • antrenör
  • ,
  • özel eğitmen
  • ,
  • öğretmen

3. A railcar where passengers ride

    synonym:
  • passenger car
  • ,
  • coach
  • ,
  • carriage

3. Yolcuların bindiği bir vagon

    eşanlamlı:
  • yolcu vagonu
  • ,
  • antrenör
  • ,
  • vagon

4. A carriage pulled by four horses with one driver

    synonym:
  • coach
  • ,
  • four-in-hand
  • ,
  • coach-and-four

4. Bir şoförle dört at tarafından çekilen bir araba

    eşanlamlı:
  • antrenör
  • ,
  • eldeki dört
  • ,
  • koç ve dört

5. A vehicle carrying many passengers

  • Used for public transport
  • "He always rode the bus to work"
    synonym:
  • bus
  • ,
  • autobus
  • ,
  • coach
  • ,
  • charabanc
  • ,
  • double-decker
  • ,
  • jitney
  • ,
  • motorbus
  • ,
  • motorcoach
  • ,
  • omnibus
  • ,
  • passenger vehicle

5. Bir sürü yolcu taşıyan araç

  • Toplu taşıma için kullanılır
  • "Her zaman çalışmak için otobüse binerdi"
    eşanlamlı:
  • otobüs
  • ,
  • antrenör
  • ,
  • charabanc
  • ,
  • iki katlı
  • ,
  • jitney
  • ,
  • yolcu aracı

verb

1. Teach and supervise (someone)

  • Act as a trainer or coach (to), as in sports
  • "He is training our olympic team"
  • "She is coaching the crew"
    synonym:
  • coach
  • ,
  • train

1. Öğretmek ve denetlemek (biri)

  • Sporda olduğu gibi bir antrenör veya antrenör (to) olarak hareket edin
  • "Olimpiyat takımımızı eğitiyor"
  • "Tayfa koçluk yapıyor"
    eşanlamlı:
  • antrenör
  • ,
  • tren

2. Drive a coach

    synonym:
  • coach

2. Antrenörlük yapmak

    eşanlamlı:
  • antrenör

Examples of using

Tom is the new assistant coach.
Tom yeni yardımcı antrenördür.
You're the worst basketball coach this team has ever had.
Sen bu takımın şu ana kadar sahip olduğu en kötü basketbol koçusun.
The women's basketball team has a male coach.
Kadın basketbol takımının erkek bir koçu var.