Translation meaning & definition of the word "clout" into Turkish language
Türk diline "plout" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Clout
[Nüfuz]/klaʊt/
noun
1. A target used in archery
- synonym:
- clout
1. Okçulukta kullanılan bir hedef
- eşanlamlı:
- nüfuz
2. Special advantage or influence
- "The chairman's nephew has a lot of pull"
- synonym:
- pull ,
- clout
2. Özel avantaj veya etki
- "Başkanın yeğeninin çok işi var"
- eşanlamlı:
- çekme ,
- nüfuz
3. A short nail with a flat head
- Used to attach sheet metal to wood
- synonym:
- clout nail ,
- clout
3. Düz bir kafa ile kısa bir çivi
- Ahşap sac eklemek için kullanılır
- eşanlamlı:
- tırnak ,
- nüfuz
4. (boxing) a blow with the fist
- "I gave him a clout on his nose"
- synonym:
- punch ,
- clout ,
- poke ,
- lick ,
- biff ,
- slug
4. (boks) yumrukla bir darbe
- "Ona burnunda bir nüfuz verdim"
- eşanlamlı:
- punch ,
- nüfuz ,
- dürtmek ,
- yalamak ,
- yumruk ,
- sümüklüböcek
verb
1. Strike hard, especially with the fist
- "He clouted his attacker"
- synonym:
- clout
1. Özellikle yumrukla sert vur
- "Saldıranını gizledi"
- eşanlamlı:
- nüfuz