Translation of "clothes" into Turkish

Kıyafetler

IPA : /kloʊðz/

synonyms:

• dress

Tom almost always wears dark clothes.

Tom neredeyse her zaman koyu renk kıyafetler giyer.

Tom was wearing clothes similar to John's.

Tom, John'unkine benzer kıyafetler giyiyordu.

Tom was dressed in clothes similar to John's.

Tom, John'unkine benzer kıyafetler giymişti.

Tom took off his dirty clothes and put them directly into the washing machine.

Tom kirli kıyafetlerini çıkardı ve onları doğrudan çamaşır makinesine koydu.

Tom threw his dirty socks on the pile of clothes in the corner of his room.

Tom kirli çoraplarını odasının köşesindeki kıyafet yığınının üzerine attı.

Tom put some clothes on.

Tom üzerine birkaç kıyafet giydi.

Could you please look the other way while I change my clothes?

Ben üstümü değiştirirken başka tarafa bakar mısın lütfen?

Would you mind looking the other way while I change my clothes?

Ben üstümü değiştirirken başka tarafa baksan sorun olur mu?

Would you mind looking the other way for just a minute while I change my clothes?

Kıyafetlerimi değiştirirken bir dakikalığına başka tarafa baksan sorun olur mu?

I wash my clothes.

Giysilerimi yıkarım.

Tom changed his clothes.

Tom kıyafetlerini değiştirdi.

Tom burned his clothes.

Tom elbiselerini yaktı.

Tom burned his clothes.

Tom elbiselerini yaktı.

I'm going to go change my clothes.

Gidip üstümü değiştireceğim.

Tom always comments on my clothes.

Tom her zaman kıyafetlerim hakkında yorum yapar.

Mary is sewing baby clothes.

Mary bebek kıyafetleri dikiyor.

I suggest we put on some clean clothes.

Temiz kıyafetler giyelim derim.

I suggest we change clothes first.

Önce kıyafet değiştirmemizi öneririm.

I put my clothes in the dryer.

Elbiselerimi kurutucuya koydum.

I like wearing old clothes.

Eski kıyafetler giymeyi severim.