Translation meaning & definition of the word "closet" into Turkish language
Türk diline "klase" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Closet
[Dolap]/klɑzət/
noun
1. A small room (or recess) or cabinet used for storage space
- synonym:
- cupboard ,
- closet
1. Depolama alanı için kullanılan küçük bir oda (veya girinti) veya dolap
- eşanlamlı:
- dolap
2. A toilet in britain
- synonym:
- water closet ,
- closet ,
- W.C. ,
- loo
2. İngiltere'de tuvalet var
- eşanlamlı:
- tuvalet ,
- dolap ,
- DOKTORA. ,
- hıçkırmak
3. A tall piece of furniture that provides storage space for clothes
- Has a door and rails or hooks for hanging clothes
- synonym:
- wardrobe ,
- closet ,
- press
3. Giysiler için depolama alanı sağlayan uzun bir mobilya parçası
- Giysi asmak için bir kapı ve raylar veya kancalar vardır
- eşanlamlı:
- gardırop ,
- dolap ,
- basın
4. A small private room for study or prayer
- synonym:
- closet
4. Çalışma veya dua için küçük bir özel oda
- eşanlamlı:
- dolap
verb
1. Confine to a small space, as for intensive work
- synonym:
- closet
1. Yoğun çalışma için olduğu gibi küçük bir alanla sınırlandırın
- eşanlamlı:
- dolap
Examples of using
Tom dug through his closet looking for something.
Tom bir şey arayarak dolabını karıştırdı.
Please put your stuff in the closet.
Lütfen eşyalarını dolaba koy.
Tom opened the closet to hang up his coat.
Tom ceketini asmak için dolabı açtı.