Translation meaning & definition of the word "closely" into Turkish language
Türk diline "yakın" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Closely
[Yakından]/kloʊsli/
adverb
1. In a close relation or position in time or space
- "The onsets were closely timed"
- "Houses set closely together"
- "Was closely involved in monitoring daily progress"
- synonym:
- closely
1. Zaman veya uzayda yakın bir ilişki veya konumda
- "Setler yakından zamanlandı"
- "Evler birbirine yakın"
- "Günlük ilerlemenin izlenmesinde yakından ilgilendi"
- eşanlamlı:
- yakından
2. In an attentive manner
- "He remained close on his guard"
- synonym:
- close ,
- closely ,
- tight
2. Dikkatli bir şekilde
- "Koruyucuya yakın kaldı"
- eşanlamlı:
- kapatmak ,
- yakından ,
- sıkı
3. In a close manner
- "The two phenomena are intimately connected"
- "The person most nearly concerned"
- synonym:
- closely ,
- intimately ,
- nearly
3. Yakın bir şekilde
- "İki fenomen yakından bağlantılıdır"
- "Neredeyse en çok endişelenen kişi"
- eşanlamlı:
- yakından ,
- içtenlikle ,
- neredeyse
Examples of using
You should listen closely.
Yakından dinlemelisin.
I watched Tom closely.
Tom'u yakından izledim.
Watch them closely.
Onları yakından izle.