Translation meaning & definition of the word "clinch" into Turkish language
Türk diline "tutamak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Clinch
[Yapışmak]noun
1. (boxing) the act of one boxer holding onto the other to avoid being hit and to rest momentarily
- synonym:
- clinch
1. (boks) bir boksörün vurulmaktan kaçınmak ve anlık olarak dinlenmek için diğerini tutması eylemi
- eşanlamlı:
- yapışmak
2. A small slip noose made with seizing
- synonym:
- clinch ,
- clench
2. Ele geçirme ile yapılan küçük kayma ilmik
- eşanlamlı:
- yapışmak ,
- kenetlemek
3. The flattened part of a nail or bolt or rivet
- synonym:
- clinch
3. Bir çivi veya cıvata veya perçin düzleştirilmiş parçası
- eşanlamlı:
- yapışmak
4. A device (generally used by carpenters) that holds things firmly together
- synonym:
- clamp ,
- clinch
4. İşleri sıkıca bir arada tutan bir cihaz (genellikle marangozlar tarafından kullanılır)
- eşanlamlı:
- kelepçe ,
- yapışmak
5. A tight or amorous embrace
- "Come here and give me a big hug"
- synonym:
- hug ,
- clinch ,
- squeeze
5. Sıkı veya aşk dolu bir kucaklama
- "Buraya gel ve bana sarıl"
- eşanlamlı:
- sarılma ,
- yapışmak ,
- sıkmak
verb
1. Secure or fasten by flattening the ends of nails or bolts
- "The girder was clinched into the wall"
- synonym:
- clinch
1. Tırnakların veya cıvataların uçlarını düzleştirerek sabitleyin veya sabitleyin
- "Kiriş duvara kenetlendi"
- eşanlamlı:
- yapışmak
2. Hold a boxing opponent with one or both arms so as to prevent punches
- synonym:
- clinch
2. Yumrukları önlemek için bir veya iki kolla bir boks rakibi tutun
- eşanlamlı:
- yapışmak
3. Hold in a tight grasp
- "Clench a steering wheel"
- synonym:
- clench ,
- clinch
3. Sıkı sıkı tutmak
- "Direksiyon simidini sık"
- eşanlamlı:
- kenetlemek ,
- yapışmak
4. Embrace amorously
- synonym:
- clinch
4. Acı içinde kucaklayın
- eşanlamlı:
- yapışmak
5. Flatten the ends (of nails and rivets)
- "The nails were clinched"
- synonym:
- clinch
5. Uçları düzleştirin (çivilerin ve perçinlerin)
- "Tırnaklar sıkışmıştı"
- eşanlamlı:
- yapışmak
6. Settle conclusively
- "Clinch a deal"
- synonym:
- clinch
6. Kesin olarak kararlaştırmak
- "Bir anlaşma yap"
- eşanlamlı:
- yapışmak