Translation meaning & definition of the word "climate" into Turkish language

noun

1. The weather in some location averaged over some long period of time

• "The dank climate of southern wales"

• "Plants from a cold clime travel best in winter"

synonym:
• climate
,
• clime

1. Bazı yerlerde hava uzun bir süre boyunca ortalama

• "Güney galler'in nemli iklimi"

• "Soğuk bir iklimden gelen bitkiler kışın en iyi seyahat eder"

eşanlamlı:
• iklim

2. The prevailing psychological state

• "The climate of opinion"

• "The national mood had changed radically since the last election"

synonym:
• climate
,
• mood

2. Hakim psikolojik durum

• "Fikir ortamı"

• "Ulusal ruh hali son seçimden bu yana kökten değişmişti"

eşanlamlı:
• iklim
,
• ruh hali

Examples of using

We have almost the same climate here as they do in Boston.

Onların Boston'da sahip olduğu gibi biz de burada neredeyse aynı iklime sahibiz.

What's the climate like in your country?

Ülkenizde iklim nasıl?

Japan's climate is temperate.

Japonya'nın iklimi ılımandır.

The climate in Japan is milder than in England.

Japonya'da iklim İngiltere'dekinden daha ılımandır.

There is an urgent need for understanding how climate change will affect our lives.

İklim değişikliğinin yaşamlarımızı nasıl etkileyeceğini anlamaya acil bir ihtiyaç var.

The Earth's climate is fragile.

Dünya'nın iklimi kırılgandır.

What's your favorite climate?

Senin en sevdiğin iklim nedir?

Seattle has a very wet climate.

Seattle çok yağışlı bir iklime sahiptir.

He will soon get used to the climate here.

Kısa sürede buradaki iklime alışacaktır.

He will soon get used to the climate here.

Yakında buradaki havaya alışacaktır.

The United States is a paradise for almost every kind of sports, thanks to its wonderfully varied climate.

Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir.

Japan has a mild climate.

Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.

The climate of Japan is mild.

Japonya'nın iklimi ılımandır.

The climate here is like that of Hokkaido.

Buradaki iklim Hokkaido'daki gibidir.

The climate here is milder than that of Tokyo.

Buradaki iklim Tokyo'dakinden daha ılıman.

The climate here is milder than that of Moscow.

Buradaki hava Moskova'dakinden daha ılıman.

The island has a mild climate.

Ada ılıman bir iklime sahiptir.

India has a different climate from England.

Hindistan'ın İngiltere'den farklı bir iklimi var.

The climate here is mild.

Buradaki iklim ılımandır.

The climate here doesn't agree with me.

Buradaki iklim bana iyi gelmiyor.