Translation meaning & definition of the word "clench" into Turkish language
Türk diline "tırnak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Clench
[Kenetlemek]/klɛnʧ/
noun
1. A small slip noose made with seizing
- synonym:
- clinch ,
- clench
1. Ele geçirme ile yapılan küçük kayma ilmik
- eşanlamlı:
- yapışmak ,
- kenetlemek
2. The act of grasping
- "He released his clasp on my arm"
- "He has a strong grip for an old man"
- "She kept a firm hold on the railing"
- synonym:
- clasp ,
- clench ,
- clutch ,
- clutches ,
- grasp ,
- grip ,
- hold
2. Kavrama eylemi
- "Kolumdaki tokasını serbest bıraktı"
- "Yaşlı bir adam için güçlü bir tutuşu var"
- "Korkulukta sıkı bir şekilde tuttu"
- eşanlamlı:
- tutturmak ,
- kenetlemek ,
- debriyaj ,
- pençe ,
- kapmak ,
- tutmak ,
- tutma
verb
1. Hold in a tight grasp
- "Clench a steering wheel"
- synonym:
- clench ,
- clinch
1. Sıkı sıkı tutmak
- "Direksiyon simidini sık"
- eşanlamlı:
- kenetlemek ,
- yapışmak
2. Squeeze together tightly
- "Clench one's jaw"
- synonym:
- clench
2. Sıkıca birbirine sıkın
- "Clench one'ın çenesi"
- eşanlamlı:
- kenetlemek