Translation meaning & definition of the word "claw" into Turkish language
Türk diline "pençe" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Claw
[Pençe]noun
1. Sharp curved horny process on the toe of a bird or some mammals or reptiles
- synonym:
- claw
1. Bir kuşun veya bazı memelilerin veya sürüngenlerin ayak parmağında keskin kavisli azgın süreç
- eşanlamlı:
- pençe
2. A mechanical device that is curved or bent to suspend or hold or pull something
- synonym:
- hook ,
- claw
2. Bir şeyi askıya almak veya tutmak veya çekmek için kavisli veya bükülmüş mekanik bir cihaz
- eşanlamlı:
- kanca ,
- pençe
3. A grasping structure on the limb of a crustacean or other arthropods
- synonym:
- claw ,
- chela ,
- nipper ,
- pincer
3. Bir kabuklu veya diğer eklembacaklıların uzuvlarında kavrayıcı bir yapı
- eşanlamlı:
- pençe ,
- kıskaç
4. A bird's foot
- synonym:
- claw
4. Bir kuşun ayağı
- eşanlamlı:
- pençe
verb
1. Move as if by clawing, seizing, or digging
- "They clawed their way to the top of the mountain"
- synonym:
- claw
1. Pençeleyerek, ele geçirerek veya kazarak hareket edin
- "Dağın tepesine doğru yollarını pençelediler"
- eşanlamlı:
- pençe
2. Clutch as if in panic
- "She clawed the doorknob"
- synonym:
- claw
2. Panik içinde gibi debriyaj
- "Kapı tokmağını pençeledi"
- eşanlamlı:
- pençe
3. Scratch, scrape, pull, or dig with claws or nails
- synonym:
- claw
3. Tırmala, kazı, çek veya pençe veya çivi ile kaz
- eşanlamlı:
- pençe
4. Attack as if with claws
- "The politician clawed his rival"
- synonym:
- claw
4. Pençelerle saldırır gibi
- "Siyasetçi rakibini pençeledi"
- eşanlamlı:
- pençe