Translation meaning & definition of the word "clamor" into Turkish language
Türk diline "kutup" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Clamor
[Haykırma]/klæmər/
noun
1. A loud harsh or strident noise
- synonym:
- blare ,
- blaring ,
- cacophony ,
- clamor ,
- din
1. Yüksek sert veya sert bir ses
- eşanlamlı:
- boru sesi ,
- parlak ,
- kakofoni ,
- haykırma ,
- çınlamak
2. Loud and persistent outcry from many people
- "He ignored the clamor of the crowd"
- synonym:
- clamor ,
- clamoring ,
- clamour ,
- clamouring ,
- hue and cry
2. Birçok insandan yüksek sesle ve ısrarcı çığlık
- "Kalabalığın haykırışını görmezden geldi"
- eşanlamlı:
- haykırma ,
- haykırış ,
- renklen ve ağla
verb
1. Make loud demands
- "He clamored for justice and tolerance"
- synonym:
- clamor ,
- clamour
1. Yüksek sesle talepte bulunmak
- "Adalet ve hoşgörü için çırpındı"
- eşanlamlı:
- haykırma
2. Utter or proclaim insistently and noisily
- "The delegates clamored their disappointment"
- synonym:
- clamor ,
- clamour
2. Israrla ve gürültülü bir şekilde ifade etmek veya ilan etmek
- "Değeriler hayal kırıklıklarını haykırdılar"
- eşanlamlı:
- haykırma
3. Compel someone to do something by insistent clamoring
- "They clamored the mayor into building a new park"
- synonym:
- clamor
3. Birini ısrarcı istiridye vererek bir şeyler yapmaya zorlayın
- "Başkanı yeni bir park inşa etmeye çağırdılar"
- eşanlamlı:
- haykırma