Translation meaning & definition of the word "circle" into Turkish language
Türk diline "daire" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Circle
[Çember]noun
1. Ellipse in which the two axes are of equal length
- A plane curve generated by one point moving at a constant distance from a fixed point
- "He calculated the circumference of the circle"
- synonym:
- circle
1. İki eksenin eşit uzunlukta olduğu elips
- Sabit bir noktadan sabit bir mesafede hareket eden bir noktanın oluşturduğu düzlem eğrisi
- "Dairenin çevresini hesapladı"
- eşanlamlı:
- çember
2. An unofficial association of people or groups
- "The smart set goes there"
- "They were an angry lot"
- synonym:
- set ,
- circle ,
- band ,
- lot
2. Resmi olmayan bir grup veya kişiler birliği
- "Akıllı set oraya gidiyor"
- "Çok kızgındılar" dediler"
- eşanlamlı:
- set ,
- çember ,
- bando ,
- çok
3. Something approximating the shape of a circle
- "The chairs were arranged in a circle"
- synonym:
- circle
3. Bir çemberin şekline yaklaşan bir şey
- "Sandalyeler bir daire şeklinde düzenlenmişti"
- eşanlamlı:
- çember
4. Movement once around a course
- "He drove an extra lap just for insurance"
- synonym:
- lap ,
- circle ,
- circuit
4. Bir rota etrafında bir kez hareket
- "Sadece sigorta için fazladan bir tur attı"
- eşanlamlı:
- dolamak ,
- çember ,
- devre
5. A road junction at which traffic streams circularly around a central island
- "The accident blocked all traffic at the rotary"
- synonym:
- traffic circle ,
- circle ,
- rotary ,
- roundabout
5. Trafiğin merkezi bir adanın etrafında dairesel olarak aktığı bir yol kavşağı
- "Kaza tüm trafiği rotaryaya kapattı"
- eşanlamlı:
- trafik çemberi ,
- çember ,
- döner ,
- döner kavşak
6. Street names for flunitrazepan
- synonym:
- R-2 ,
- Mexican valium ,
- rophy ,
- rope ,
- roofy ,
- roach ,
- forget me drug ,
- circle
6. Flunitrazepan için sokak isimleri
- eşanlamlı:
- R-2 ,
- Meksika valiumu ,
- rophy ,
- ipe çekme ,
- çatılı ,
- hamamböceği ,
- unut beni ilaç ,
- çember
7. A curved section or tier of seats in a hall or theater or opera house
- Usually the first tier above the orchestra
- "They had excellent seats in the dress circle"
- synonym:
- circle ,
- dress circle
7. Bir salonda veya tiyatroda veya opera binasında kavisli bir bölüm veya koltuk katmanı
- Genellikle orkestranın üstündeki ilk aşamadır
- "Kıyafet çemberinde mükemmel koltukları vardı"
- eşanlamlı:
- çember ,
- elbise çemberi
8. Any circular or rotating mechanism
- "The machine punched out metal circles"
- synonym:
- circle ,
- round
8. Herhangi bir dairesel veya dönen mekanizma
- "Makine metal daireleri deldi"
- eşanlamlı:
- çember ,
- yuvarlak
verb
1. Travel around something
- "Circle the globe"
- synonym:
- circle
1. Bir şeyin etrafında dolaşmak
- "Küreyi kuşat" dır"
- eşanlamlı:
- çember
2. Move in circles
- synonym:
- circle ,
- circulate
2. Daire çizmek
- eşanlamlı:
- çember ,
- dolaştırmak
3. Form a circle around
- "Encircle the errors"
- synonym:
- encircle ,
- circle
3. Etrafında bir daire oluşturun
- "Hataları kuşatın"
- eşanlamlı:
- sarmak ,
- çember