Translation meaning & definition of the word "cinema" into Turkish language

noun

1. A medium that disseminates moving pictures

• "Theater pieces transferred to celluloid"

• "This story would be good cinema"

• "Film coverage of sporting events"

synonym:
• film
,
• cinema
,
• celluloid

1. Hareketli resimleri yayan bir ortam

• "Tiyatro parçaları selüloide aktarıldı"

• "Bu hikaye iyi bir sinema olurdu"

• "Spor etkinliklerinin film kapsamı"

eşanlamlı:
• film
,
• sinema
,
• selüloit

2. A theater where films are shown

synonym:
• cinema
,
• movie theater
,
• movie theatre
,
• movie house
,
• picture palace

2. Filmlerin gösterildiği bir tiyatro

eşanlamlı:
• sinema

Examples of using

I went to the cinema yesterday.

Dün sinemaya gittim.

I seldom go to cinema.

Sinemaya nadiren giderim.

I usually go to cinema with my friends.

Genellikle sinemaya arkadaşlarımla giderim.

I talked to him when we were in the cinema.

Onunla konuştum biz sinemadayken.

The cinema is an industry.

Sinema bir endüstridir.

Why don't you want to come to the cinema with me?

Neden benimle birlikte sinemaya gelmek istemiyorsun?

I'm going to the cinema.

Ben sinemaya gidiyorum.

I love going to the cinema.

Ben sinemaya gitmeyi severim.

There are very few shops and the cinema is awful.

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.

I went to the cinema with my brother.

Kardeşimle sinemaya gittim.

Shall we go to the cinema?

Sinemaya gidelim mi?

He lost his cinema ticket.

O, sinema biletini kaybetti.

He seldom, if ever, goes to the cinema.

O, nadiren, kırk yılda bir sinemaya gider.

I am fond of the cinema.

Ben sinema meraklısıyım.

Tom asked his father if he could go to the cinema.

Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.