Translation meaning & definition of the word "churning" into Turkish language
Türk diline "dönüş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Churning
[Çalkalama]/ʧərnɪŋ/
adjective
1. Moving with or producing or produced by vigorous agitation
- "Winds whipped the piled leaves into churning masses"
- "A car stuck in the churned-up mud"
- synonym:
- churning ,
- churned-up
1. Güçlü ajitasyon ile hareket etmek veya üretmek veya üretmek
- "Rüzgarlar kazıklı yaprakları çalkalama kütlelerine kamçıladı"
- "Kaynamış çamura saplanmış bir araba"
- eşanlamlı:
- çalkalama ,
- tıkanmış
2. (of a liquid) agitated vigorously
- In a state of turbulence
- "The river's roiling current"
- "Turbulent rapids"
- synonym:
- churning ,
- roiling ,
- roiled ,
- roily ,
- turbulent
2. (bir sıvının) şiddetle çalkalandı
- Çalkantılı bir durumda
- "Nehrin şen akıntısı"
- "Çalkantılı rapids"
- eşanlamlı:
- çalkalama ,
- haykıran ,
- ağlamaklı ,
- gülen ,
- çalkantılı