Translation meaning & definition of the word "chicken" into Turkish language
Türk diline "tavuk" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Chicken
[Tavuk]/ʧɪkən/
noun
1. The flesh of a chicken used for food
- synonym:
- chicken ,
- poulet ,
- volaille
1. Yemek için kullanılan bir tavuğun eti
- eşanlamlı:
- tavuk ,
- piliç ,
- volaille
2. A domestic fowl bred for flesh or eggs
- Believed to have been developed from the red jungle fowl
- synonym:
- chicken ,
- Gallus gallus
2. Et veya yumurta için yetiştirilen evcil bir kümes hayvanı
- Kırmızı orman tavuğundan geliştirildiğine inanılıyor
- eşanlamlı:
- tavuk ,
- Gallus gallus
3. A person who lacks confidence, is irresolute and wishy-washy
- synonym:
- wimp ,
- chicken ,
- crybaby
3. Güven eksikliği olan bir kişi kararsız ve isteksizdir
- eşanlamlı:
- wɪmp ödlek ,
- tavuk ,
- ağla bebek
4. A foolhardy competition
- A dangerous activity that is continued until one competitor becomes afraid and stops
- synonym:
- chicken
4. Aptal bir yarışma
- Bir rakip korkup durana kadar devam eden tehlikeli bir faaliyet
- eşanlamlı:
- tavuk
adjective
1. Easily frightened
- synonym:
- chicken ,
- chickenhearted ,
- lily-livered ,
- white-livered ,
- yellow ,
- yellow-bellied
1. Kolayca korkan
- eşanlamlı:
- tavuk ,
- tavuk yürekli ,
- korkak ,
- ödlek ,
- sarı ,
- sarı karınlı
Examples of using
I'm chicken.
Ben korkağım.
I didn't chicken out.
Korkup vazgeçmedim.
Would you like half a chicken?
Yarım tavuk ister misin?