Translation meaning & definition of the word "chest" into Turkish language

noun

1. The part of the human torso between the neck and the diaphragm or the corresponding part in other vertebrates

synonym:
• thorax
,
• chest
,
• pectus

1. İnsan gövdesinin boyun ve diyafram arasındaki kısmı veya diğer omurgalılarda karşılık gelen kısmı

eşanlamlı:
• göğüs

2. Box with a lid

• Used for storage

• Usually large and sturdy

synonym:
• chest

2. Kapaklı bir kutu

• Depolama için kullanılır

• Genellikle büyük ve sağlam

eşanlamlı:
• göğüs

3. The front of the trunk from the neck to the abdomen

• "He beat his breast in anger"

synonym:
• breast
,
• chest

3. Boyundan karnına kadar gövdenin önü

• "Öfsesini öfkeyle dövdü"

eşanlamlı:
• göğüs

4. Furniture with drawers for keeping clothes

synonym:
• chest of drawers
,
• chest
,
• bureau
,
• dresser

4. Giysi tutmak için çekmeceli mobilya

eşanlamlı:
• çekmeceli dolap
,
• göğüs
,
• büro
,
• kostümcü

Examples of using

I felt an uncomfortable tightness in my chest.

Göğsümde tatsız bir daralma hissettim.

I have a chest pain.

Göğsüm ağrıyor.

He felt an acute pain in his chest.

Göğsünde akut bir ağrı hissetti.

I had a sharp pain in my chest yesterday.

Dün göğsümde keskin bir ağrı vardı.

Come on, get it off your chest.

Hadi,anlat derdini.

I have a chest cold.

Göğsümü üşüttüm.

The doctor placed a stethoscope on the patient's chest.

Doktor, hastanın göğsüne bir steteskop yerleştirdi.

I have a sharp pain in my chest.

Göğsümde şiddetli bir ağrı var.

I have a sharp pain in my chest.

Göğsümde keskin bir ağrı var.

Would you like me to massage your chest?

Benim göğsüne masaj yapmamı ister misin?