Translation meaning & definition of the word "chemistry" into Turkish language

noun

1. The science of matter

• The branch of the natural sciences dealing with the composition of substances and their properties and reactions

synonym:
• chemistry
,
• chemical science

1. Madde bilimi

• Doğa bilimlerinin maddelerin bileşimi ve özellikleri ve reaksiyonları ile ilgilenen dalı

eşanlamlı:
• kimya

2. The chemical composition and properties of a substance or object

• "The chemistry of soil"

synonym:
• chemistry

2. Bir maddenin veya nesnenin kimyasal bileşimi ve özellikleri

• "Toprağın kimyası"

eşanlamlı:
• kimya

3. The way two individuals relate to each other

• "Their chemistry was wrong from the beginning -- they hated each other"

• "A mysterious alchemy brought them together"

synonym:
• chemistry
,
• interpersonal chemistry
,
• alchemy

3. İki kişinin birbiriyle ilişki kurma şekli

• "Kimyaları başından beri yanlıştı - birbirlerinden nefret ediyorlardı"

• "Gizemli bir simya onları bir araya getirdi"

eşanlamlı:
• kimya
,
• kişilerarası kimya
,
• simya

Examples of using

Tom is a chemistry professor.

Tom bir kimya profesörü.

I majored in chemistry.

Kimyada ihtisas yaptım.

I failed chemistry.

Kimyadan başarısız oldum.

All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.

Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.

In college, I fared ill with physics and well with chemistry.

Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.

'Radioactivity' is a chemistry term.

Radyoaktivite, kimyasal bir terimdir.

Which do you like better, physics or chemistry?

Hangisini daha çok seversin, fizik mi yoksa kimya mı?

She majors in organic chemistry.

O asıl branş olarak organik kimya okuyor.

He knows little of mathematics, still less of chemistry.

O biraz matematik, daha az kimya bilir.

He hardly studies chemistry.

O, neredeyse hiç kimya çalışmaz.

He devoted himself to the study of chemistry.

O kendini kimya çalışmasına adadı.

He is poor at chemistry.

O, kimyada kötüdür.

His dream is to study chemistry in the US.

Hayali Amerika'da kimya okumak.

I have a liking for chemistry as well as for physics.

Hem fiziğe hem kimyaya eğilimim var.

I majored in chemistry at the university.

Üniversitede kimya eğitimi aldım.

I ordered half a dozen books on chemistry from New York.

New York'tan kimya ile ilgili yarım düzüne kitap sipariş ettim.

I'm not a bit interested in chemistry.

Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum.

My friend Mike is studying chemistry at Oxford University.

Arkadaşım Mike Oxford Üniversitesi'nde kimya eğitimi alıyor.

Later, in high school, I would take chemistry the way I took vitamin pills.

Daha sonra, lisede, kimyayı vitamin haplarını aldığım şekilde alacaktım.