Translation meaning & definition of the word "cheerful" into Turkish language

adjective

1. Being full of or promoting cheer

• Having or showing good spirits

• "Her cheerful nature"

• "A cheerful greeting"

• "A cheerful room"

• "As cheerful as anyone confined to a hospital bed could be"

synonym:
• cheerful

1. Tezahürat dolu olmak veya teşvik etmek

• İyi ruhlara sahip olmak veya göstermek

• "Neşeli doğası"

• "Neşeli bir selam"

• "Neşeli bir oda"

• "Hastane yatağıyla sınırlı herkesin olabileceği kadar neşeli"

eşanlamlı:
• neşeli

2. Pleasantly (even unrealistically) optimistic

synonym:
• cheerful
,
• pollyannaish
,
• upbeat

2. Olumlu (gerçekçi olmasa bile) iyimser

eşanlamlı:
• neşeli
,
• polyanna

Examples of using

Tom's cheerful.

Tom neşeli.

Be cheerful.

Neşeli ol.

She has a cheerful personality.

O, neşeli bir kişiliğe sahiptir.

Tom is almost always cheerful.

Tom neredeyse her zaman neşelidir.

He is always cheerful and smiling.

O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.

My mother is carefree, cheerful and good-natured.

Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur.

Whether sick or well, she is always cheerful.

Hasta da olsa sağlıklı olsa o her zaman mutludur.

She is a cheerful giver.

O neşeli bir verici.

She is always cheerful and smiling.

O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.

She is always cheerful.

O, her zaman neşeli.

I get a kick out of her cheerful personality.

Ben onu neşeli kişiliğine bayılıyorum.

They are very cheerful.

Onlar çok neşeliler.

He is a brave and cheerful boy.

O, cesur ve neşeli bir çocuktur.

He is a cheerful young man.

O neşeli bir genç insan.

He is a cheerful boy.

O, neşeli bir çocuktur.

He is always cheerful.

O her zaman neşelidir.

I like girls to be cheerful.

Ben kızların neşeli olmasını isterim.

He is a cheerful old man.

O, neşeli, yaşlı bir adam.

My boss is very cheerful today.

Benim patronum bugün çok neşeli.

Those children are cheerful.

Şu çocuklar neşeliler.